Doğum telaşını üstünüzden attınız; yavru da, siz de biraz kendinize geldiniz… Bazen keyfî, bazen de zorunluluktan orta veya uzun mesafeli bir seyahat sizi bekliyor. Koşullarınız uygunsa büyük ihtimalle uçakla seyahati tercih edeceksiniz. Özel araçla, otobüs, tren vb. ile yapılacak uzun süreli yolculuklar hem sizi, hem bebeği, hem de diğer yolcuları yıpratır. Benim naçizane önerim çok zorunlu değilseniz küçücük bebeği bu kadar uzun süreli yolculuklara maruz bırakmamanız. “Kaç aylıkken çıkalım yolculuğa?”, “Teyzemin kızı 40’lı bebekle şu kadar saat yol gitti.”, “Eltim, el kadar çocukla yurt dışına çıktı.” diyebilirsiniz bana. Haklısınız, çok örnek var çevrede. Zaten bu benim naçizane önerim. Neden?

  • Hangi araç olursa olsun içi dolu insan, çeşit çeşit mikrop demek… Yavrunun daha kaç aşısı var ki?
  • Siz de doğum yaptınız, zaten yorgunluk, uykusuzluk yıpratıcı, bir de süt ekstra enerji götürüyor.
  • Hava değişimi, hem sizi, hem yavruyu fena hırpalayabilir.
  • Lavabo, su her an elinizin altında değil, hijyen sağlamak daha zor.fly

Örnekler çoğaltılabilir. Bir yandan da her şeyin bir ilki olacak. 3 aylık değil de 5 aylıkken, 5 aylık değilse de 8 aylıkken çıkacaksınız belki yola. Sonuçta sizin de değişime ihtiyacınız var ya da belki zorunluluktan. O zaman sizinle ilk uçuş deneyiminizi kolaylaştıracak önerilerimi hemen paylaşıyorum. Hepsi her yazımda olduğu gibi deneyimle sabit. Siz de varsa önerileriniz lütfen yorumlara ekleyin. Ben daha çok kısa süreli uçuşlar yaptım, bir deniz aşırı hikayeniz varsa bekliyorum anılarınızı.

  • Öncelikle bebeğiniz sağlıklı mı? Grip, nezle gibi kulak-burun-boğaz yolunu etkileyen bir rahatsızlık ya da ateşli bir durum söz konusuysa bence doktora yola çıkmadan bir görünün.
  • Bebiş sağlıklı, 2. aşama, uçağa biniş-iniş saatlerinizi kontrol edin. Biletleri alırken kralınızın/ kraliçenizin uyuyacağı saatlere getirirseniz uçuşu, tadından yenmez bir yolculuk olabilir. Ama hiç bir şey garanti değil, bebektir uyur uyumaz, hazır olun.
  • Özellikle uluslararası seyahatlerde kuralları iyi öğrenin, sonra “Bu mama-süt sıvı, aman efendim, şu kadar cc den fazla olmaz.” filan mağdur olmayın…
  • Zamanı ve işlerinizi küçümsemeyin, bebek kucağınızda uçağa el sallamak zorunda kalmayın… (Böyle yazıyorum, neredeyse başıma geliyordu geçen hafta…)
  • Gideceğiniz yerde kalacağınız süreye bağlı olarak bavulu daha erken hazırlamaya başlayın, bir gece önce eksikleri fark etmek sizi zor durumda bırakmasın.
  • Gideceğiniz yerin hava durumuna bakın.
  • Bebek 6 aydan büyükse sağlıklı katı yiyecek nereden bulacaksınız bebeğe göre, bunu bir araştırın.
blogs.babble.com
blogs.babble.com

Buraya kadar yazdıklarım her seyahat için geçerli, uçuyorsanız eğer:

  • Check-in önceden yapın, bebekle hazırlanmak sandığınızdan uzun sürer, bu tür önceden halledilebilecek konuları halledin. Sonra kimlik, kimlik, kimlik… Kimse gözünüzün yaşına bakmaz. Hele çanta değiştirecekseniz, diğer çantada kalmasın kimlik… Sadece sizinki değil bebeğinki de… En az iki kişilik bir yaşam bu artık, anneeee :) Uluslarası uçuşlarda artı bir de pasaport ve benzer evrak.
  • Kabine alacağınız el bagajı küçük olsun. Zaten bebek, bebek arabası derken, çantayı doldurmayın.
  • Bence biraz erken gidin hava alanına, binmeden önce bebeğin altını değiştirin, acıktıysa doyurun. Bebeğin rahatsız olma ihtimalini düşürün.
  • Hem bebek, hem siz kat kat giyinin ki duruma göre soyunur, giyinirsiniz. Klima çarpmasın, sıcaktan terlemeyin.
  • Bebeğin altı kadar üstünü de değiştirmeniz gerekebilir, kolay giydirilip çıkarılan, rahat kıyafetler tercih edin ikiniz de.
  • Mümkünse cepli giyinin, pratik olur.
  • Sırt çantası kullanmak bence daha kolay, çantanız sağlam olsun, benim koptu çantanın sapı bir kere, zaten kaçırmak üzereyken uçağı. inanın çok zor anlar yaşatıyor böyle bir durum.
  • Uçağa bindiniz, kalkarken, inerken minik kulaklar daha fazla rahatsız oluyor, emzirmek, bir şeyler yedirmek, su içirmek, emzik vermek yutkunmasını sağladığı için rahatlamaya yardımcı olabilir.
  • Ayına göre bebeği oyalayacak sevdiği atıştırmalar hayat kurtarıcı oluyor. Salatalık, çubuk kraker, elma-armut dilimi vs. Siz annesisiniz ya da babasısınız, en iyi siz bilirsiniz sevdiği atıştırmalıkları.
  • Yeni bir oyuncak ya da uzun süredir oynamadığı bir oyuncak alın, seviniyor, onu incelerken bayağı oyalanıyor.
  • Gelelim çantanın içine koyulacaklara: Dışarı çıkarken çanta hazırlamakta uzman olmuşsunuzdur eminim, söyleyebileceklerim yanınıza birkaç tane fazla bez alın, çocuklar yolculuklarda üst üste kaka sürprizi yapabiliyor. Kağıt havlu, ıslak mendil vazgeçilmez. Su ve atıştırmalıklar. Şarj aletleri. Ekstra bir takım kıyafet, bu sayı artabilir uçuş sürenize göre, bol pamuklu mendil, poşet 1-2 tane. Hırka, yelek gibi giysi, çorap.
  • Uzun saatler süren bir uçuşu yaşamadan önce kısasını yapmanızı tavsiye ederim, ben buraya ne yazarsam yazayım, her çocuk farklı.
  • Bebek arabası için havayolunuz büyük poşetlerden sağladıysa atmayın o poşeti kullandıktan sonra, her havayolu vermiyor, yağmurda o poşet çok işe yarıyor.
  • Bence en iyisi, bir de yanınıza bir kişi daha alın. Tek başına bir bebekle uçmak inanın çok daha zor… Eşiniz, anneniz, kardeşiniz, görümceniz vs… Birini alın yanınıza, bebeğinizin huysuzluk yapacağı tutar, ekstra bagajlarınız olur, vallahi zor… Hele İstanbul gibi büyük şehirde yardımseven insan bulmak çok zorken… Hele havayolları güvenlikçileri gözünüzün yaşına bakmazken…

Önerilerim bu şekilde. Kendim yazdım diye demiyorum, keşke bana da önceden biri böyle bir liste verseydi :) Kıymet bilin :) Hatta her yolculuk öncesi ben bunu kontrol listesi olarak kullanayım, diyorum. Bence siz de öyle yapın :) Ayrıca gezme niyetinde olan anne-babalara da aktarın lütfen. “Ohooooo, gezmediğim diyar kalmadı bebekle, bunlar da benden…” dediğiniz fikirler varsa da yorumlara alayım lütfen…

İyi yolculuklar…

Not: Bu yazıyı beğendiyseniz, “Vücudun senindir, onu koru.” başlıklı yazı da ilginizi çekebilir, ileriki yıllara hazırlık…

Sevgiler,

Uykusuz Anne

foto kaynak: etsy.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *