Lohusanın Düşmanları – 1

Bebeğinizi kucağınıza aldınız… Evinizden 2 kişi çıktınız, 3 kişi döndünüz… (Çoğul gebelikse 4-5-6 da olabilir :) )

Sizi neler bekliyor? Bambaşka bir hayat… Peki, bu savaş mı ki düşmanlar olsun? Biraz öyle… Psikolojik bir savaş da var içinde, tutkulu bir aşk da var, olağanüstü savunma güdüleri de, hayat boyu yakanızı bırakmayacak endişeli bir ruh hali de… Annelik… Kalbinizin hiç durmadan, sorgusuz, sualsiz bir başkası için de atması… Bunların hiçbiri kötümser olun diye yazılmıyor. Beklentileri gerçekçi hale getirmek için, dayanıklılığınızı arttırmak için ve sizi doğum sonrasına hazırlamak için yazıyorum…

Lohusa, tazecik bir anne… Tek derdi yavrusu (yavruları) … Düşman da nereden çıktı şimdi? Başlıyorum saymaya bu düşmanları…

• Gürbüz doğan komşunun çocuğu, lohusanın düşmanıdır… Kendi bebeği normal kiloda da doğsa takar yeni anne bu konuya… Ben hamileyken iyi beslenmedim mi? Çok mu stresli, gergindim, karnımda yavrumu besleyemedim mi? Yanlış gıdalarla mı beslendim, bir şeyi eksik mi ettim? Sevgili Anne, bebeğin sağlıklıysa, kilosu “normal” diye nitelendirilen sınırlar içindeyse bırak başkasının bebeklerinin doğum kilosuyla karşılaştırmayı artık bebeğini. Bir dolu neden var bu farklılıklar için. Bebeğin soyaçekimi, annenin vücut yapısı, bebeğin genetiği vs. Zaten bu tür endişelerin şu anda bile varsa gebeyken karnındaki yavru için her anlamda her şeyi yapmışsındır. Artık önümüze bakalım… Emzirelim, emzirelim, emzirelim…

  

• Lohusanın kocası, lohusanın düşmanıdır… Ne? Nasıl? Yazım hatası mı bu? Yok, yanlış olan bir şey yok… Uykusuzluk, yorgunluk, biraz daha dinlenebilme ve kendi başına kalabilme isteği… Lohusa, bu isteklerine cevap bulamaz yeni koşullar gereği ilk başlarda. Kendi belki 5-6 kere uyanırken gece, gündüz her istediğini yapamazken “Özgür Koca”, yanıbaşında mışıl mışıl uyuyan koca, lohusanın düşmanıdır. Şimdi gerçekçi olalım, ey Güzel Anne… Eşin, ne kadar istese de özellikle bebeğiniz çok küçükken sana yapabileceği yardım çok sınırlıdır. Onun için düşman olma ona… Gece bebek her uyandığında eşin de uyansa ki en başlarda genellikle uyanır, kısıtlıdır sizin için yapabilecekleri… Bu nedenle kızma ona… Belki bir bardak su getirebilir, belki bebeği beşiğinden alıp kucağına verebilir… Ama, annesi emzirecek minik bebeği… Senin bebeğinle aranda kurduğun bağ paha biçilmezdir. Emzirmek yakınlaştıracak seni ailenin yeni üyesiyle. Bu günler geçecek, uykularınız düzene girecek, minik, güvendikçe daha derin uyuyacak, bu dünyaya alıştıkça, yeni hayatına uyum sağladıkça daha uzun uyuyacak… Ve… Babanızın, aranıza katılabileceği günler beklediğinizden daha kısa sürede gelecek… Kıskanacaksın belki de o zaman birebir vakitlerinizi, bebeğin için vazgeçilmez, tek olduğun günleri…
• Lohusanın sütü, lohusanın düşmanıdır… Sütüm gelir mi, gelirse yetecek mi, yeterse kesilecek mi? Yoksa benim sütüm yaramıyor mu? Bunları düşündükçe lohusanın endişesi artar, süt düşündükçe stresine stres katar. Ey Taze Anne, strestir sütü azaltan, endişedir seni yoran… Yemene, içmene dikkat et, süt için temel bilgileri edin, her fırsatta uyumaya, dinlenmeye çalış, her lafı sözü takma kafana, emzirme zamanlarını düzene oturt, daha da uğraşma sütünle… Yoksa, kendi sütünü düşman edersin kendine… Yavrunun, o minik ellerin, ayakların tadını çıkar, o savunmasızlığa çare olmanın, güvenilecek  omuz olmanın keyfini sür… Al bebeğini kucağına, uyut bağrında… Bu günlerinin tekrarı yok… Süt, bebeğe duyulan sevgiyle, bebek emdikçe, sen kendine güvendikçe gelecek, gelecek, gelecek…

Lohusanın mücadelesi bu kadarla bitmez… Şimdilik bu maddeleri iyice sindirelim, devamı gelecek… Beklentilerinizi gerçekçi oluşturun, moralinizi yüksek tutun,  o annelik var ya… O içgüdülerle, o dayanma gücüyle üstesinden gelemeyecek hiçbir şeyiniz yok…

Kendinize GÜ-VE-NİN!!!

Sevgilerimle,

Not: Bu yazı sizin için yararlı olduysa “Doğum sonrası için cankurtaran 7 öneri ” başlıklı yazıyı da beğenebilirsiniz.

Uykusuz Anne